Herkese merhaba diyorum.
PR'a Takılanlar olarak çıktığımız bu yolda ki ilk yazımda ülkemizde yaşanan, herkesi derinden yaralayan, acı bir olaydan kısaca bahsetmek istiyorum.SOMA MADEN FACİASI
"Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" sorusunun akıllara kazındığı, boğazımızı düğüm düğüm eden bir faciadır.
Bence cinayet.
Soma maden faciası, 13 Mayıs 2014’ te meydana gelen bir maden kazasıdır. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafıdan işletilen Eynez Ocağı’nda çıkan yangın sonucu gerçekleşmiştir.
Ülke tarihinin en büyük iş kazasıdır. Faciada 301 kişi yaşamını yitirmiş,90 dolayında kişi yaralanmıştır. Bunun yanında 255 eş dul, yaş ortalamaları 10 olan 432 çocuk yetim kalmıştır.
Kriz iletişimi iki boyutta ele alınabilir
- Kurtarma Faaliyetleri Boyutu
- Şeffaflık Boyutu
Şeffaflıktan uzak bir yaklaşım hakimdi. İlk andan itibaren açıklık yoktu. Ölü sayıları net olarak yansıtılmıyordu. Bir belirsizik ve kaos ortamı hakimdi. Olması gereken bir kurtarma ekibi yoktu. İşletme sessiz kaldı, yanlış adımlar attı. Basın toplantısı zamanında yapılmadı. Geciken açıklamada da yanlış ifadeler kullanıldı. Hükümet, Holding çalışanları, aileleri, müşterileri, hissedarları, yatırımcılar ve iş ortakları, belediye, Türkiye Kömür İşletmeleri, madencilerin üye olduğu sendikalar, taşeron firma...Sessizlik.
Kriz öncesinde bir denetim eksikliği vardı. Kriz iletişimi görevini hükümet üstlendi ancak yeterli bilgiye sahip değildi. İlk etapta kameralar karşısında savunmasız ve çaresiz bir profil çizildi. Kamuoyunu yatıştırmaya yönelik ifadeler yerine, kışkırtıcı olabilecek yanlış ifadeler kullanıldı. Yanlış örnekler verildi. Şiddete yönelik eylemler hükümet yetkilileri tarafından gerçekleştirildi.
Olumlu atılan adımlar ise;
Ailelerin kısa sürede maaşa bağlanması
Gerekli yasal düzenlemelerin hızlıca yapılmasıydı.
Sadece bunlardı.
Peki öncesinde neden önlemler alınmadı?
Nerede iş ve işçi güvenliği?
Konu üzerine söylenecek, tartışılacak çok fazla şey var, fakat bu faciada unutuldu.
301 ölü.
255 eşin acısı.
432 yetim çocuk.
Ailelere söylenen ise kısaca şu;
Maaşlarınızı alın ve susun.
Peki!
"Bu ülkedeki en temiz şey Murat Yalçın'ın çizmeleri."
Teşekkürler.
Sadece bunlardı.
Peki öncesinde neden önlemler alınmadı?
Nerede iş ve işçi güvenliği?
Konu üzerine söylenecek, tartışılacak çok fazla şey var, fakat bu faciada unutuldu.
301 ölü.
255 eşin acısı.
432 yetim çocuk.
Ailelere söylenen ise kısaca şu;
Maaşlarınızı alın ve susun.
Peki!
Teşekkürler.
Teşekkürler güzel bir yazıydı. Başarılarınızın devamını dilerim
YanıtlaSil